RSS

sevelim sevelim de…

19 Eki

Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz. Sultan Süleyman’a kalmamış… Ama ben artık biliyorum kime kalacak: Kedilere! Gülmeyin valla böyle giderse bu dünya kedilere kalacak. Hayvan sevgisi tamam da, abicim bu kadar boku çıkartılmaz ki. Yer gök kedi oldu. Gerçi sorun hayvancağızlarda değil kedi severlerde.

Mesela benim yan komşum… Yeni bebekleri oldu arkadaki komşunun kedileri yüzünden evi havalandırabilmek için kapı-baca açamıyor. Çünkü bir, iki değil onlarca kedi yerleşti bahçelerine. Ki aynı kediler yüzünden Elif bile soğudu hayvanlardan. Gırtlağımıza kadar kedi olduk.

Bir diğer arkadaşımın yan komşusu olan herif; kızı ve karısına sözlü, fiili şiddet uyguluyor. Arkadaşımın çocuklarının gelen çığlık kıyametlerden psikolojileri bozuldu. Ama adam bir HAYVANsever, üç köpek besliyor.

Hele bir diğeri var ki; üç yaşında oğulları kalp ameliyatı oldu, enfeksiyon riskine karşı her yeri dezenfektanladılar. Gelin görün ki apartmandaki karşı komşularının kedi sevgisi boyut atladığı için her sabah kapıyı açıyorlar karşılarında kedi kakaları. Koku deseniz apartmana girilecek gibi değil. Kendiside bir hayvan sever olan, sokak hayvanlarının sularını, yemeklerini eksik tutmayan arkadaşımız doğal olarak çocuğunu dünyadaki tüm kedilerden çok seven bir anne olarak kedi katliyamı yapabilecek noktaya geldi. Düşünsenize bundan kısacık bir süre önce kalbini öpüp koklayarak ameliyat masasına yatırdığı çocuğu şimdilerde kendi evlerinden çıkamaz oldu.

Ben her şeye tamamım arkadaşlar, hayvan sever, din sever, doğasever, at sever… Olalım, sevelim bir şeyleri ama önce insan olalım. Başkalarını anlayabilmek, saygı gösterebilmek için onların yaşadıklarını yaşamamız mı gerekiyor. Saygı gösterip, toplum içinde yaşayamayanlar da defolup gitsin, kırsalda yaşasınlar. Kendileri dışında kimseyi sevmeye sevmeye yaşasınlar.

Pek bi Cuma yazısı olmadı fakat ben bunları düşüne düşüne, elimde üç yaşında bir kalp sabahı sabah ettim. Valla diyorum; bu kadar sevebilip, koruyabilip, kollayabilseydik eğer birbirimizi daha güzel günler yaşıyor olurduk.

Hadi sizlerle paylaştım az biraz rahatladım. Şimdi bir saat kestireyim sonrada  işe gideyim.

İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa

Hayat bayram olsa…

ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL

Fotoğraf: Nesrin Sevimli

 
4 Yorum

Yazan: 19 Ekim 2012 in GÜNLÜK, İNSANOĞLU

 

Etiketler: , , , , , ,

4 responses to “sevelim sevelim de…

  1. Elif Ozcan

    19 Ekim 2012 at 06:21

    Şahane yazmışsin:) Hayvanlara bayılırım ama özgür hayatımın ilk evinde üst komşunun benim bahçemde beslediği kediler yüzünden delirme noktasına geldiğim günleri hatırladım. Resmen kediler evimi, bahçemi, hayatımı istila etmişti ve ancak evi satarak kurtuldum bu kabustan…

    Beğen

     
    • ÇELEBİ KAPTAN

      19 Ekim 2012 at 09:04

      Makalenizde değindiğiniz konulara sonuna kadar katılıyorum . Saygılı olabilmeyi öğrenemediğimiz sürece kim nereye gitse çözüm olmayacak sanırım Bende hayvanların bu dünya ya yerleştirilmelerinin bir sebebi olduğuna inanıyorum ancak temel unsurun insan olduğunu unutmadan yaşamak gerek. Yardım yapılması gereken o kadar çok insan varken ucuzuna ve kolayına kaçmış olmak; Neyse anlayan anladı sanırım

      Beğen

       
      • ouzelf

        19 Ekim 2012 at 10:52

        Çelebi Kaptan, bence gelmiş olduğumuz bu nokta gösteriyor ki günümüzde insanların hayvanlardan daha fazla yardıma ihtiyacı var. Karşındakini ” Hiç saymak!” hastalıklı bir durum. Sevgiler…

        Beğen

         
    • ouzelf

      19 Ekim 2012 at 10:48

      Elif, bahsettiğim üç kişi de inan o noktaya geldiler. Ki, gene üçü de insani ilişkileri geçtim, komşuluk ilişkileri adına gösterebildikleri tüm saygıyı göstermiş olmalarına rağmen bu durumdalar. Ama üçlü yaptığımız sohbetlerde hep tekrar etmiş olduğumuz gibi ” Anlattıklarımız yalnızca karşımızdakinin anlayabildiği kadar. ” Sevgiler…

      Beğen

       

Yorum bırakın