RSS

ÜÇ KELEBEĞİN MASALI

29 May

       fft16_mf3327845

   Vaktiyle üç kelebek varmış bir arada yaşayan. Aynı çiçeklerin eşeylerinde dolanır, ormanın aynı ağaçlarına uçarlarmış. Bir gün ormanın bir yerinde büyük bir yangın çıkmış. Kelebeklerden bir tanesi neler olduğunu merak ederek ateşe doğru uçmuş. Bakmış ki yoğun bir duman var. Havada kesif bir yanık kokusu…Hemen geri dönmüş. Demiş ki, ileride göz gözü görmüyor. Ağaçların çatırdayarak devrildiğini duydum, ama doğru dürüst birşey göremedim. İlk kelebek yangının boyutlarından bi habermiş bunu söylerken. Bunun üzerine ikinci kelebek daha çok meraklanmış. Dayanamayıp ateşe doğru uçmuş. Epey bir süre beklemişler onu. İkinci kelebek geri döndüğünde perişan haldeymiş. O kadar yara almış ki, eskisi gibi uçamıyormuş artık. Orada göğe doğru uzanan, uzadıkça ağaçları yalayan kızıl alevler var, demiş. Söylediğine bakılırsa, o alevlerin göbeğinde sarı hareler titriyormuş. Üçüncü kelebek bunları duyunca yerinde duramamış. Arkadaşları yangın yerine gitmemesi için ne kadar yalvardıysalarda, üçüncü kelebek ateşin sırrını çözmeye alelacele uzaklaşmış. Bir daha da geri dönmemiş. O yangınla ne kadar derin bir öznellik kurduysa artık, ya alev olmuş, ya duman, ya da önce reçinesinden yanan ağaç olmuş. 

 Masalı, Sema Kaygusuz’un kaleminden okumuştum. Sabah gazete manşetindeki fotoğrafı görür görmez aklıma ilk gelen de işte bu masal oldu

 özgür tamşen yücedal

                                                        

 
2 Yorum

Yazan: 29 Mayıs 2013 in GENEL

 

Etiketler: , , , , ,

2 responses to “ÜÇ KELEBEĞİN MASALI

  1. ÇELEBİ KAPTAN

    29 Mayıs 2013 at 11:01

    Mesaj fotoğrafla birlikte daha bir etkileyici olmuş umarım üstüne düşen mesajı alır

    Beğen

     

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

 
%d blogcu bunu beğendi: