RSS

Aylık arşivler: Aralık 2023

ya olursa

Geçen akşam Belginin mutfağında ben salata için havuç rendeler O balıkları kızartıyorken ve biz sonsuz mümkünler arasından bir ihtimal üzerine laflıyorken;

– aman Belgin bu saatten sonra olsa nasıl yürür, ne kadar yürür allah aşkına be, deyince ben

– ne salaksın Özgür! Ulan yarına çıkıp çıkamayacağımızı bilmediğimiz şu yaşamda bunu mu hesap ediyorsun. Sen de biliyorsun, olsa tabii ki düşünmeden yaşarsın, dedi. Ardından

– ama sen hep böyle salaktın, diye ekledi. Çok güldük. Salaklığıma değil, değişmeyişine güldük. Sonra rakı içtik.

Bazı insanlar var ki yanlarında hep bu pozisyona düştüğüm. Ki; bunlar üç kişi. Gerisinin yanında sanki en salak olmayan benmişim gibi bir hâl sergiliyorum. Ha bu da ayrı salaklık. Gerçi salaklık var salaklık var. En azından benimkiler hep güldüren cinsten. Saflıktır belki. Hesap kitapsız dümensiz bir hâl işte.

Belki yalnızca onların yanında indiriyorumdur yelkenlerimi. Bilmiyorum işte. Ha Belgin ve mutfağı hayatımda yirmi yıldır var. Bence bu süre, onun yanında salakça ne hâlim varsa hepsini sergileme hakkımı doğruyordur.

“ Hedefsiz ve anlamsız bir yaşama son vermeye sakince karar vermiştim. Zahmete değer hiçbir şey vadetmeyen bir yaşam. ” ( tanrı daima tebdil-i kıyafet gezer )

Sonra dün akşam kütüphanemden seçtiğim kitabın onuncu sayfasında bu satırları okudum. Kitabı sanırım 2014 ya da 2015 yılında okumuştum. Eskiden daha çok okurdum ben. Ama nasıl okumak. Buradan gidersem konu gene bambaşka yere gidecek. Gitmesin.

Okuyunca farkettim, şimdi hissettiğim o yıllardakinden ne kadar farklı. Yaşam bu kadar anlamsız gelmiyordu mesela. Anlam katabilecek olanın ben olduğumun farkında değildim, desem daha doğru olacak. Umudum, ümit, hayallerim çok daha coşkundu. Yeniye, yeniliklere, süprizlere. Ha şimdi de var içimde o duygular ama daha ağır, daha sakin.

İnançlarım mesela. Bak eskiden çok daha fazla kitap okuyor olmamın bir sebebi bu bile olabilir; beni o coşkun halin içinde tutacak inanç ihtiyacım. Şimdi teh teh. İşime gelene inanıyor, gelmeyene inanmıyorum. Bana o gün iyi geliyorsa tamam, baktım keyfime uymadı yok. İnançtan kastım yalnızca dini falan değil. Herşeye karşı inancım. Hayata dair ne varsa.

Galiba en temelde kalan tek inancım “ her şeye rağmen tek mecburiyetimiz yaşamak. ” İşte bundan ötürü o dönem kalbime, ruhuma, neşeme hizmet eden ne varsa… Dönemsel seçiyorum inançlarımı.

Hepsi bir kenara rüyalarım var çünkü. Yollarımdan döndüren, yolumu gösteren, kalbimi açan, işaret çakan kontrol edemediğim rüyalarım. İnancımı tersle düz edebilen. Bir dönem korkutucu boyuta gelmişlerdi. Sonra sonra onlarla da uğraşmayı bırakınca iyice açıldılar, çok şükür. Hani yanında salaklığımın tuttukları var ya işte en yakın tanıklarım. Belki hemen her gece gördüklerimi, sonrasında yaşadıklarımı bildiklerinden normal karşılıyorlardır hallerimi.

Bazen tanımadığım suretler, yaşayacakları, bazen en yakınlarım … Numaralar, tarihler … Eskiden bir de yazardım onları. Korkmaya başladığım dönemde yazmayı bırakmış, defterleri atmıştım. Artık hatırladığım kadar. Kitapta yazdığı gibi zahmete değecek ne var şu yaşamda. Bir an. Tek bir an. Sonra puf.

Aman hikaye çok bende. Oğlanın dediği gibi; bir yaşamın içinde türlü türlü yaşamlarım var.

Kısacık durup baktım yazdıklarıma. “ Koştur koştur makyaj silip diş fırçalayıp, ne düşünerek başlamıştım yazmaya,”

Heh yarın Noel, haftasonu yeni yıl kutlamaları. Hedefler, yeni kararlar falan kaldı mı hâlâ bilmiyorum. Ama bu sene ben çok inanıyorum. İşte buydu yazacağım. Bu yıl inanmayı seçtim. Üç yıldır ilk kez ağaç kurdum. Kırmızı battaniyeleri, mumları falan geçen aydan çıkardım. Bir yeni yıl ruhu sardı beni. Üç yıldır neredeydi banane, bu yıl inanıyorum. Seneye bilmiyorum. Diğer önemli bütün günlere karşı duruşum da öyle. Kim ne derse desin. Normalde asla önemsemem ama önemseyeceğim tuttuysa doğum günü, sevgililer günü, nar günü, ot günü, bok günü hepsi kabul. Ardı önünü entellektüel palavralarla doldurmadan canım ne istiyorsa ona inanıyorum.

Zaten hiçbir zaman çok tutkulu, idealist, iradeli biri olmadım, değilim. Dürüstlük gibi temel insanî vasıflar dışında gerisinin pek önemi yok benim için. Ve belki de asıl inançların hiç değişmeyişinde sorun olabilir. Düşünsene dünya şey yaşıyorsun, hiç etki etmiyorlar, sen hep aynı.

Zahmete değmeyen, yaşamak için seçildiğim ya da yaşamayı seçtiğim bir anlık şu yaşamda özüme hizmet edecek olanlar neyse o, o kadar.

Diyeceğim o ki; bu yıl iyi niyetli iyi dileklerim var. Sağlıkla ve kolaylıkla olsunlar. Anlam katacaklarımız, sevinçli kucaklaşmalar, anlamlı sohbetler, yaşadığımızı hissettiğimiz “an”larımız olsun. Kalp gözümüz hep açık ve rehberimiz olsun. Bir an, gerisi puf. Dileyin siz de bi’şiler derim. Hem de büyük büyük dileyin, kimene. Ya olursa! Kalbinize güvenin, dileyin. Herşey olmuş zaten, yolculuk keyifli sürsün. İyi seneler.

özgür tamşen

 
Yorum yapın

Yazan: 24 Aralık 2023 in GENEL

 

Etiketler: , , , , , ,