RSS

Aylık arşivler: Ekim 2019

sokma akıl

 

Az sonra misafirlerim gelecekler. Sofra, yiyecekler hazır. Kendimi de hazırladım. Salonda koltuğun köşesine, elime aldığım bilgisayarın şarjının olmasını dileyerek tünedim. Yazarsam anlayın, şarjı varmış. Neyse çok uzatmayayım her an gelebilirler. Işte diyordum son olarak banyoda makyaj yaparken düşündüm de:

Bugüne kadar başkalarının aklıyla iş yapıp-karar verip ‘’İyi ki dediğini yapmışım,’’ dediğim hiç olmadı. Tam olarak nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum aslına bakarsanız. Yani içimden geleni değil başkalarının içinden geleni yaptığımda… Heh tam oldu şimdi. Son birkaç gündür tarif etmeye çalıştığım ruh halindeyim. Ben ne güzel takılıyordum hâlbuki. Kendi yalanıma inanmış, Şükrü Erbaş’ın dediği hayallerimin gerçeğe değdiği yerde yaşıyordum. Bıraksalardı beni o halimde keşke. Yalan ya da gerçek, sonu var ya da yok, sonunda ışık var ya da yok benimdi hepsi. Gerçi onların suçu yok, olaylardaki tek mal benim.

Ayrıca düşünürken bir de, başkalarını takmadan kendi doğrumun peşine gidişlerimde ‘’Ulan keşke dinleseydim sözlerini,’’ dediğiminse hiç olmadığının farkına vardım. Doğru ya da yanlışlar yaptım ama en azından benimdi onlar da. Kararlarım ve sonuçları benimlerdi.

Sokma akıl, sekiz adım gider Atasözünün:

‘’İnsan, bir iş yaparken başkasının verdiği akılla beceri sağlayamaz. Yalnızca insanlara akıl danışabilir. Onun haricinde herkes bir iş yaparken veya belirli bir karar verecekken kendi aklıyla hareket etmelidir. Sonuç olarak başkalarından akıl alınması geçicidir, kişi elbet kendi aklıyla baş başa kalacaktır.’’ , olan anlamını çok önceleri defalarca kez okumuş, içselleştirmiş olmalıymışım. Bundan sonra inşallah.

Bunların yanında yakınımdakilerin minnettar olduğum iteklemeleri pek tabii oldu. En büyük sonucu da kitabımı çıkartmaya en nihayetinde karar verebilmiş olmam. Kendime inanmam, güvenmem, korkmamam için iteklemeleri gerekiyormuş, yaptılar. Sağolsunlar.

Ulan ne yaparsam yapayım bir adım ileri, iki adım geri temposundayım. Bunun kesin yaşla falan alakası yok, olamaz. Az önce dediğim gibi bunun yalnızca mallıkla ilgisi olmalı. Ve yüreğim nasıl doğduysa bu dünyaya aynı şekilde gidecek. En azından yüreğimi stabil tutabildim. Kendisi öyle saf salak bi’şi.

Ayyy kapı çalıyor. Kusura kalmayın, dediğini deyip kalkmış gibi oluyorum ama… Hani zengin olsun bu kalkışımda, boşverin.

Görüşene dek…

Eyvallah

özgür tamşen yücedal

 
Yorum yapın

Yazan: 31 Ekim 2019 in GENEL

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,