RSS

Aylık arşivler: Ekim 2014

günaydın

Screen Shot 2014-10-29 at 10.12.29 PM

Balıkçıların ağlarını topladıkları saatti, uyandı kadın. Kalktı. Yatağın sıcaklığından ayrılınca ürperen sırtına sabahlığını geçirdi. Balkona çıktı. Mavinin en derinini giymiş olan denizin aksi vurmuştu gökyüzüne. Kadının uykunun izini taşıyan kahverengi saçları; sabahın dinginliğine inat dağınıktı. Beyaz geceliği, üzerine giydiği siyah sabahlığı gibi uyku kokuyordu. Sabah serinliğinde üşüyen ayak parmaklarını sıkıca büzdü. Göğsünde kenetledi kollarını, balkonun korkuluklarına yaslandı sonra… Birbirlerinin ardı sıra uçup giden kuşları selamladı tebessümle. Apartmanın önünde yükselen yapraklarını dökmeye başlamış olan kiraz ağacı yorgun, kasımpatılar heyecanlıydılar. Balkonundaki sardunyalar ise suskun… Kelebekler uyanmışlar mıdır bu saatte acaba diye geçirdi aklından kadın. Üşüdü. Daha sıkı doladı kollarını birbirlerine.

Hergün olduğu gibi bugün de, bir önceki gün kaldıkları yerden devam edecekti her şey, hatırlanabildikleri kadarıyla.Yıllardır hissetmiş olduğu eksiklik duygusu ise olan biten onca şeyin arasında hep aynı yerdeydi. Sonra bakışlarını maviliğe dikti, ağına takılan balıklar için şükür eden balıkçıları düşündü.Yüreğinden bir dua geldi kondu diline, fısıldadı kadın:

‘ Gel, beni bul aşk. Gel ve beni bul. Içinde kaybolayım. O kadar kaybolayım ki, kendimi bulamayayım. Sen o kadar kaybol ki senin için sakladığım, biriktirdiğim onca güzelliğin içinde, ben bulayım kaybolduğun yerde seni. – Sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim / Seninle yapmak istediğim ama yapamadığım çok şey var – lı hikayeler çıksın bizim aşkımızdan. Birlikte ufak balıkçı kasabası hayal edelim. Kır pidesi kokulu olsun hayallerimiz. Takaların motor sesleri olsun. Mavi olsun. Beyaz kelebekler uçuşsun. Dinlerken aklıma geldiğin, içimin titrediği bir şarkımız olsun. Gel ve beni bul aşk. Yakınımda olursan sarar, ayrı şehirlerde olursak özlerim seni, söz. Kıskançlık içinde yandığım gecelerde susarım, söz. Gözyaşımı göstermem sana, söz. Kahkaha doldururum kulaklarımızı. Güzel bakar gözlerim, şiirler söyler dilim sana. Ve oldu ya, gün gelir giderse aşk bizden arkama bakmam, söz. Tek vaadim aşk. Gel bul beni. Severim seni, söz. ‘

Sustu kadın. Gözlerini kapattı. Duasını yolculadı kuşların kanatlarıyla.

Kurulduğu saati hatırlatan telefon, melodisini çalmaya başladı. Dönüp baktı kadın. Salona attığı ilk adımla yüzüne vuran sıcaklık açtı kenetlenmiş kollarını. Beyaz mermer döşeli koridordan mutfağa doğru yürüdü, yalınayak. Mutfak penceresinin önündeki radyoyu açtı. Tezgahta duran elektrikli ısıtıcıya su koydu, düğmesine bastı. Pekmez ve cevizden oluşan tek kişilik kahvaltısını iki kişilik yemek masasının üzerine koydu. Duş yapıp giyinmek için yatak odasına gitti. Duasının yolculuğunun başladığından emin… Huzurlu…

özgür tamşen yücedal 

 
Yorum yapın

Yazan: 29 Ekim 2014 in DENEMELER & RÜYALAR

 

Etiketler: , , , , , , ,