İmdadıma Meşe Palamudu yetişti. Oğuz’un okulu henüz tatile girmedi.
Arkadaşlarımın tatili başladı.
Okula kimse gitmiyor.
Ne yapacağım okulda?
Lütfen anneee…,
lerle başlayan ve bitemeyen diyalogların sonu! Meşe Palamudunun saksısını değiştiriyoruz. Kim? Oğuz ve ben! Arkadaşları neredeler? Evlerinde uyuyorlar!
Halbukî sabahın körü spor sonrası için ne planlarım vardır; kahveli, kitaplı falan. Şimdiyse yere dökülen toprakları süpürmeli, masa örtüsünü değiştirmeli gerçekleri yaşıyorum. Ben saksı değişimi sonrası bunları yapıyorken Oğuz mu nerede? Sokağa çıktı!
Zaman zaman şu instagram paylaşımlarında pamuklara sarılarak yaşayan, her öğün altın çanağa sıçanları gördüğümde ‘bir ben miyim perişan’ diye sormadan edemiyorum. Allahtan kimin hangi çanağa sıçtığı, neyin gerçek neyin sahte olduğuna bağlanamıyorum, kafam yetmiyor. Vakit deseniz o hiç yok. Ben bizim çanağı bilirim o kadar.
Yani bizim altın çanağımız, pamuklara sarındığımız falan yok.
Bir meşe palamudu bir de birgün gerçekleşecek umuduyla kurduğumuz hayallerimiz var.
özgür tamşen yücedal