RSS

Etiket arşivi: akılcılık

Yine yine yeniden ?

Aklıyla kalbi arasında kalışların iradeyi bu kadar zorladığını unutmuşum. Ya da o kadar otomatik pilota almışım ki hangisine göre davrandığım ayırdına varacak noktayı geçmişim. Gerçi geçmiş olsaydım son on gündür aklım ve kalbimin dedikleri arasında bocalamıyor olurdum.

Anlatabilmesi zor bir hâl. Arada derede kalmak. Biri kalk gidelim derken diğeri bok yeme otur diyor, diye tarifledikleri şey aslında. Kıtaları yeniden keşfetmeye gerek yok, zamanında çözümlemişler. Ve pek genelde dinlenilmesi gereken “bok yeme otur” diyen oluyor. Becerebilinirse. Yani çoğu durumda doğruyu söyleyen akıl oluyor.

Diğer taraftan ben bu yaşıma kalbimi dinleyerek geldim galiba. Doğru ya da yanlışlar yapmışımdır. Kime göre neye göre doğru ya da yanlışdılar, bilmem. Haklı – haksız, doğru – yanlış olmadığını kabul ettiğimden beriyse içim daha da rahat. Ve diyim mi size, kalbim asla kötüye götürmedi beni. Vardıktan sonra kendimi sorgulamalarımda farkına vardım ki; hep olmam gereken yere götürmüş beni kalbim. Neyin dersini, neyin tekamülünü, neyin hesaplaşmasını yaşamam, neyi öğrenmem gerekiyorsa o yana savurmuş beni. Farkına vardıktan sonra direnmeyi bırakıp kendimi rüzgarda savrulan bir yaprak edasıyla bırakabildiğimdeyse rahatladım. Ayağı frenden çekmek.

Yazarken anlamaya başlıyorum. Son dönemde yaşadığım ikilik beni tekrara düşmekten koruyor olabilir. Yine yine aynı şeyi yaşamaktan. Çünkü bazen ve bazı durumlarda “yine yine”, “yeniden” olmuyor. Başkasının yarım bıraktığını bir yabancının tamamlamasını beklemekse büyük bencillik oluyor zira. Bazense tersi … Sohbeti samimi, neşeli olan ve boşanmış bir arkadaşım, ayrıldığı eşinin ondan sonra kurduğu hayata bakıp:
“Uzun yıllarda beraber vardığımız olgunluğun tadını şimdi bir başkasıyla çıkarıyor olduğunu bilmek ve hatta izlemek çok acıtıyor be Özgür.” demişti. “Yine”nin “yeniden” olamayacağının bilincindeydi.

Ha yok mudur “silbaştan” yaşayabilenler. Mutlaka vardı. Lakîn o maharet az kişide var. Tarafların karşılıklı gönlü, rızası olmalı. Allahım konu nasıl buraya geldi. Akışı bir yerde tutamıyorum. Yıllardır böyle. Kafamda konuşan zihnimin sesler gibi daldan dala.

Zihnin zaten ayrı alem. İşi gücü bizi olduğumuz yere mıhlamak. Yeni duygulara yelken açamayalım diye durmadan eskiyi anlatıyor kafamızın içinde. Yeni; zihnin tanımadığı yer, orada ne yapacağını, nasıl davranacağını bilemez diye tüm tatavası. Zihnin oyunlarının farkına varıp bi’cesaret adım atabilenlerse kazananlar. Yaşamın, an-ların tadını çıkarabilenler. Zihnin seslerine “geçmiş geçmişte kaldı, şimdi bu var” diye kafa tutabilenler. Hah işte karşımıza çıkanın bu kafa tutuşa değecek bir şey – bir kişi – bir girişim – bir taşınma – bir tanışma olup olmadığını anlayabilmek önemli. Püf nokta. Bence tam burası aklı dinlememiz gereken yer. Tam burası bi durmak gereken, sükûnetle izlenmesi gereken yer. Taş atıp kol yormaya, kozanda yer açmaya değer mi değmez mi? Seyir zamanı. “Senin olan seni bulur.” Ve hâkikiyse çabaya gerek kalmadan kendiliğinde buluyor öğrendik. Bu defa buna inanıp izleyelim. İlk satırdan buracığa varana kadar anlaşılan o ki; fazla da mühim bir durum yokmuş. Hep diyorum söyleme yaz, söyleme yap, diye. Hafiflersin.

Neyse işte size haber yazarım ne halt edip hangisini dinlediğimden.

Selam ederim.

özgür tamşen

 
Yorum yapın

Yazan: 15 Kasım 2023 in GÜNLÜK, GENEL

 

Etiketler: , , , , , , , , ,