” Beni Unutma ” yavaş yavaş hafızasının yok olup gittiği gerçeğiyle karşı karşıya kalan bir matematik profesörünün ve ailesinin öyküsünü konu alıyor. Alzheimer hastalığının sinsi bir biçimde ortaya çıkışındaki evreleri ve unutkanlıkla başlayan hastalığın, hastayı geçmişiyle olan bütün bağların koptuğu bir sona doğru sürüklemesi oyunun çatısını oluşturuyor.
Bireysel alzheimerın öyküsünün, toplumsal unutkanlığa dönüşmesinin; bireyde başlayan geçmişi unutma, yok sayma, sıfırlamaya çalışma halinin toplumun bilinç altına sızmasının başarıyla anlatıldığı oyun ağırbaşlı bir güldürü.
İşte biz; altı yetişkin, bu ağırbaşlı oyundan çıktığımızda dağılmıştık. Bir suskunluk…Sorular…Başa gelmeden anlaşılayamayacak, başa gelmeden nasıl tepki verileceği – ne halt edileceği – bilinemeyen sonsuz sayıda ihtimalden biri daha. ” Bizim ailemizden birinin başına gelse ne yaparız. ” – ” Benim başıma gelse ne yapsınlar isterim?”. Ama dileyeceğimiz tek şey Ali Poyrazoğlu’nun alzheimer geçiren öğretmenininkiyle ortak olurdu herhalde ” UNUTULMAMAK ”.
Özdemir Çiftçioğlu, Eser Ali Yıldırım, Nur Gürkan’ın iyi oyunculukları, Ali Poyrazoğlu’nun oyunculuğu ve mükemmel hikaye anlatıcılığıyla birleşince ortaya çıkanın kalitesinden bahsetmeye zaten gerek yok.
Aslında bakıma muhtaç hasta olmak, hasta yakını olmakla ilgili yazmak istediğim başka şeyler de var. Ama bu gece bir kafayı toplayamama durumu yaşıyorum. Yalnızca haber vereyim dedim; Ali Poyrazoğlu’nun sosyal sorumluluk projesi kapsamında, sınırlı sayıda sahnelenecek ”Beni Unutma ” adlı oyunu başladı.
Herkese, hepimize sağlıklı, kimseye muhtaç olmadan yaşanacak yıllar diliyorum.
ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL