RSS

Etiket arşivi: sapan

” müzik asla durmaz ”

  Şu an saat 24:00, filmi izlemeyi yeni bitirdim. Kalkıp sırayla çocukların odalarına gittim. Üzerlerini örtüp öylece durdum bir süre yanlarında. – Gerçekten nasıl hızlı büyüyorlar. – diye geçirdim aklımdan. Sonra elime kalem, kağıt alıp yatağıma oturdum. Üşenmeden aldığım yaşları işaretlediğim bir  doğru çizdim. Alt sırasına Elif’i doğurduğum yaştan itibaren onun yaşlarını işaretlediğim bir doğru  daha çizdim. Kafadan bir yirmi üç yıl ve onu takip eden on beş yıl. Arada ki mesafe hep aynı. Mesafe hiç kapanmayacak. Çünkü geri dönüşüm yok. Farkettim ki ben onun sekiz – dokuzuncu yaşında falan kalmışım. Her sohbetimizde, her alışverişe çıkışımız da, her güldüğü şeyde, izlediği her filmde, beraber geçirdiğimiz her an da bıkmadan usanmadan çabalıyıyorum ama yok dönüşüm yok. Bir daha on beş yaşında olamayacağım. Ama çabalıyorum hatırlayabilmek için. Hatırlayıp anlayabilmek için.

  Dedim ya; sekiz – dokuzuncu yaşlarında kalmışım diye. Bazen aslında çoğu zaman, o yaşlarında yediği şeyleri yemekten, dinlediği müzikleri dinlemekten, giydiği renkleri giymekten hoşlandığı, aynı doğrulara inandığı  gibi saçma sapan şeylere inanır buluyorum kendimi. Ama büyüyor, büyürken tıpkı bizler gibi değişiyorlar. İnsanlar bir beş yıl önceki hallerine bile yabancılaşırlarmış ya düşünün artık yabancılaşmayı.

  Bu filmi izlerken  ve dehşet verici şekilde korktum. Pişmanlık biriktirmekten korktum. Paylaşılmamış güzel hatıraların, söylenmemiş güzel sözlerin, yenmemiş hamburgerlerin, içilmemiş her türlü zıkkımın pişmanlığını biriktirmekten korktum.

  Bir babanın ( , J.K. Simmons ),  oğluyla (Lou Taylor Pucci ) yeni hatıralar edinebilme çabası, söyleyemedikleri, anlayamadıkları için özür dileyiş şekli hayranlık uyandırıcıydı. Annenin ( Cara Seymour ) kendini sorgulayışı, ayakta kalışı. Hele müzikler: The Beatles – The Doors – Grateful Dead – Jimi Hendrix … Aslında  50 – 60 – 70 lerin klasikleşmiş gruplarının dünyaca ünlü parçaları enfes bir müzik ziyafeti yaşatıyor.

  ‘’ Müzik Asla Durmaz ‘’  2011 yapımı, yönetmenliğini Jim Kohlberg’in yaptığı, gerçek bir hayat hikayesinin konu alındığı, Oliver Sacks’ın ” The Last Hippie ” adlı romanından uyarlanmış bir film.

Yazacak son söz gelmiyor aklıma. Saatte kaç oldu. Bu saatten sonra ” İyi uykular! ” dan başka söylenecek pek bir şeyde yok zaten.

Haydi iyi uykular!

ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL

 
 

Etiketler: , , , , ,

 
%d blogcu bunu beğendi: