RSS

BENİM DURUM PEK PARLAK DEĞİL

01 Mar

 

 

Şayet dünya yuvarlaksa, insanlar nasıl ayakta durabiliyorlar? (MIŞ) 

Dünyadan fırlatılan roketler gökyüzünü aşıp uzaya nasıl ulaşıyorlar? (MIŞ)

 Aşk gerçekten var mı? (MIY MIŞ)

Kuş yumurtaları nasıl dölleniyor? Erkek kuşların penisi var mı? ( Bu soru için Belgin’e sevgilerimi yolluyorum. Ki bi kuşun penisinin derdi kaldıydı. Şükürler olsun o da oldu tam olduk ) 

 Mezuniyette topuklu ayakkabı giyebilir miyim?  

 Sivilcelerim ne zaman geçecek? 

 Bunlar Elif’ten… 

  Bebekler annenin karnında nasıl nesef ( nefes ) alabiliyorlar? (MIŞ)

  Bir insan hayatı boyunca durmadan hıçkırabilir mi? (MİŞ)

  Gözümüzde neden çapak oluyor? (MUŞ) 

  İnsanlar ölünce senin dediğin gibi meleklerle gökyüzüne çıkmıyorlar mezara gömülüyorlar mış! Peki, nasıl toprak oluyorlar?

  Köpekbalıklarının kemikleri yoksa nasıl yüzebiliyorlar? Biliyor musun; balıklar gözlerini hiç kapatmıyorlar mış!

  Ablam neden paylaşmayı bilmiyor? (MUŞ)

   Bunlar Oğuz’dan.

Aslında bunlar son bombalar. Peki, ben ne yaptım. Gidip Tübitak’ın yayınlamış olduğu kitaplardan altı tanesini alıp eve geldim. İcatlar, mucitler, dünya nasıl oluştu, bedenimiz falanda falan. Her konu hakkında kitap var da bir tek annelikle ilgili bir kılavuz yok. O abuk sabuk, con con anne tarifi verilen kitaplardan bahsetmiyorum. Gerçek bir kılavuz! Neyse işte evde okumamı bekleyen kitap azdı ya bir de o gün aldıklarım geldi kondular çalışma masamın üzerine.  Önce elimde bir top ( dünya ), girdim Elif’in odasına. Oğuz’un girmesine izin vermedim tabi. Neden mi? Ben anlatırken gelebilecek yeni sorulardan korktuğum için.  Elif, ben odasından çıkarken ‘’ Teşekkür ederim anne.’’ dedi. Gerçekten anlayıp anlamadığını sorup kurcalamaya hiçççç  niyetim olmadığından ” Rica ederim.” diyerek hemen ayrıldım yanından. 

   Oğuz’a gelince, anlattığım her şeye verdiği  ‘’ Gerçekten mi anne. Çok ilginçmiş.’’ tepkisi karşısında tutup tutup öpmekten kendimi alamadım.  Mütemadiyen her gece, ezberlediği halde yatak duasını sormak, sonra çişinin geldiğini söylemek, sonra üzerini örtmemi rica etmek  ( en az 2 kere tekrarlanıyor ), sonra başucunda olmasına rağmen su istemek gibi bir dünya bahaneyle yanıma her gelişinde olduğu gibi, içimde şükür nidalarıyla tutup tutup öptüm.

    Peki bu yaşananlar karşısında bana ne demek düşer? Kendim ettim kendim buldum. Sen zamanında az soru sorsun, çabuk sussunlar diye ‘’ Tamam. Anneler her şeyi bilir, her şeyi görür, her şeyi yapabilir. Konu kapandı.’’ der, kapatırsan çocukların ağzını olacağı bu işte. Ne joker, ne telefon hakkı. Kafalar net sorularla dolup, diller uzayınca kalırsın işte ahanda böyle.  Bir de eğitim sistemini bölük pörçük etmeye çalışıyorlar. Ulan biz okuduk okuduk hala okumaya devam ediyoruz. Arkadan gelen neslin hali ise bu. Çocuklar bu kadar meraklı, akıllı olup, dünya bir tuş uzakta olunca bazı adamlar korktular sanırım. Önce tuşları kilitlediler, şimdi eve kapatmaya çalışıyorlar. İstiyor olmalılar ki yeni bir koyun sürüsü halk daha gelsin, otursun ayacıklarının dibinde. Ama avuçlarını yalarlar. Bu çocuklarda hiç o göz yok. Ne o çocuklar da ne de biz annelerde.

   Gerçi benim durum pek parlak değil arkadaşlar. ( Az önce Belgin’le yazışırken söyledim de güldü bana.) Şu an ekran karşısında oturuyorum. Kulağımda kulaklıklar. Fakat çalan hiçbir şey yok. Takribi iki saattir hiçbir şey çalmıyor. Benim kablonun ucunu, hafızasında kayıtlı müzik olan herhangi başka bir alete sokmayı bırakın, kulaklıkları çıkartmaya bile mecalim yok. Kafamda ki sorular ise:

Makyajımı çıkartmadan yatarsam bişi olur mu? Yatakta değilde şu koltukta uyusam olur mu? Televizyonda yayınlanan ve bana saçma sapan gelen diziyi izleyen bir de üstüne gülenler var mıdır? Canım son bir sigara içmek istiyor! Sabah altı da uyanabilecek miyim? Annemler kararlaştırdığımız saatte gelebilecekler mi? Trafik nasıl olacak acaba?……………………………………………………………………………………….?

Şu saatte durumum bu. Sizce sabah durumumda değişiklik olacak mı? Bence hayır. Hadi size iyi günler!

                              ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL

 
 

Etiketler: , , , , ,

4 responses to “BENİM DURUM PEK PARLAK DEĞİL

  1. guguk kuşu

    01 Mart 2012 at 08:33

    ah be dostum, peki bu çocukların oluşumu sırasında kocaman katkıları olan babalar bu arada ne yapıyor desem?

    Beğen

     
    • ouzelf

      01 Mart 2012 at 12:21

      Erdo mu? Ben okuyor anlatıyorum beraber öğreniyoruz. Ama en önemlisi, başbaşa kalacaklarımız başta olmak üzere her türlü organizasyonu O ayarlar. Tiyatroydu, sinema, konser, hafta sonu kaçamağıydı hepsini planlar programlar. Kısaca ruh sağlığımla ilgilenen kişi, kahramanım. Yalnız sana bişi diyeyim mi; sanırım rol dağılımı, çocuklar Erdo cevap vermiş olsa bile onay için sonunda bana geldiklerinden dolayı böyle oldu. E işte tipik değil mi hepimizinki… Göz teması kimde en çoksa danışma merkezi o dur. İşte böyle Guguk Kuşu! Sevgiler…

      Beğen

       
  2. guguk kuşu

    01 Mart 2012 at 14:21

    bizde baba bir cevap vermişse konu kapanmıştır.

    Beğen

     
    • ouzelf

      01 Mart 2012 at 17:11

      Orası ayrı Guguk Kuşu ya; konuyu kapatacak son söz gerektiren ciddi kararların arifesinde ortak alınmış kararlarımız olur bizimde. Bu bahaneyle buradan tüm babalara saygılar…

      Beğen

       

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

 
%d blogcu bunu beğendi: