Erdo’yla iki gündür hesap yapıp duruyoruz. Çocukların okulları ve okul ihtiyaçları için ne kadar para harcadığımızı. Aslında bir anlamda da harcamak zorunda bırakıldığımızı. Okula yazdırdın. Servise yazdırdın. Kitaplarını aldın. Kırtasiye listesindekileri aldın. Forma aldın. E daha yıl içinde ki genel giderler var. Bu yıla kadar, 4 + 4 + 4’e kadar yalnızca Elif için yapılan harcamalar bu yıl ikiyle çarpıldı. Sonuç: Biz kaçla çarpıldık?
Tamam konu EĞİTİM. Hepimiz imkanlarımız, kimi zaman ilkelerimiz doğrultusunda seçimler yapıp elimizden geleni yapacağız. Ama ister devlet okulu, ister özel okul olsun ihtiyaçları karşılamak bel bükecek cinsten. Kardeşim bu kadar olur mu? Kimin karşısına çıksak tutturabildiğine. Devlet, düzen acımıyor, esnaf hiç acımıyor.
Derken bugün iş çıkışı, evimize uzak olmasına rağmen, Oğuz’un kırtasiye listesindekileri almak için Silivri’de Ozan Kırtasiye’ye gittim. Belediyenin yapmış olduğu akıl almaz yol düzenlemelerinden dolayı arabayı park edecek yer bulabilmek için debelenmem ayrı yazı konusu olur. Ama inat değil mi, çarşı içindeki esnafa destek olacağım, ucundan ben de tutacaktım. Büyük alışveriş merkezlerindeki mega kırtasiyelere gitmemeye kararlıydım, yılmadım. Fırının önünde ki ağaç gölgesinde oturan beyefendinin desteğiyle aracı yasak yere park ettim.
Nihayet kırtasiyenin kapısındayım. Tam bir adım atacaktım merdivenlerden inmek için ki, cama yapıştırılmış olan ilana ilişti gözüm, geri adım attım. ( Otun bokun fotoğrafını çek, bunun çekme… Üzgünüm. Pişmanım. ) Yazanı kelimesi kelimesine hatırlamıyor olsam da önemli olan özeti, o da şuydu:
” Şehit ve gazi aileleri çocuklarının okul ihtiyaçlarının 100 tl’si tarafımızdan karşılanmaktadır. OZAN KIRTASİYE ”
İçeriye bir girişim var sormayın. Acaba kimin boynuna sarılıpta öpsem diye bakınıyorum. Sarılmadım tabi! Sükunet içinde alışverişimi yaptım. Orada daha fazla vakit geçirmek için oyalandım. Kasaya geçip ödemeyi yaptım. ( piyasaya göre oldukça makul bir tutar. ) Sonra kasada ki bayanlara ” Yapmış olduğunuz desteğe bir destekte ben yapmak istiyorum.” dedim. Peki ne cevap aldım? ” Bu tür yardım kabul etmiyoruz. Bu yalnızca bizim müessese olarak üstlendiğimiz bir şey. ” Kaldı mı? Var mı böyle müessese, böyle insanlar.
Her akşam otur ekran başından ” Ah ah, vah vah ” Elini taşın altına koymaya gelince ” Ama ama ” diyen insan çoğunluğu bu kadar fazlayken, ben bir kez de bloğum aracılığıyla teşekkür etmek istiyorum Ozan Kırtasiye’ye. Bol kazançlar diliyorum onlara ve onlar gibilere.
NOT: Bu not her şeye, her ilişki, her güzelliğe şüpheyle bakan çoğunluk için: Bahsetmiş olduğum işletme sahipleriyle ne Erdo’nun, ne de benim, ne de anne – babamın tanışıklığımız, sponsor anlaşmamız bir çıkar ilişkimiz yoktur.
ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL
çiğdem
11 Mart 2016 at 21:21
ellerine saglık seni neden seviyorum biliyorum guzel kuzen…
BeğenBeğen