İlk kez buluşacaksındır, sivilcen çıkar.
Yetişirim diye yola çıkarsın, trafik olur.
Filme girmeye karar verirsin, matine geçmiş olur.
‘Bugün etek giyeyim’ dersin, ağdan gelmiş olur.
Mücver yapayım dersin, evde dereotu yoktur.
Hadi bu gece sevişeyim adamla dersin, kanaman başlar.
Dans teklifi için cesareti toplarsın, parça biter.
Yakıt oraya kadar götürür dersin, benzin yetmez.
Arayayım dersin, geç kalmış olursun.
Tam bi işe başlayacaksındır, çişin gelir.
Yatağa atıverirsin kendini, yapmayı unuttuğun bir şey gelir aklına.
Planlarsın, yağmur yağar.
Bitmez dersin, biter.
Gelmez dersin, gelir.
Olmaz dersin, olur.
Değişir dersin, değişmez.
Peki biz neciyiz?
Ne diye didinip duruyoruz!
Bugün yoldayken ben, Sıla’nın ‘’Oluruna Bırak’’ adlı parçası çıkınca radyo kanalında ve Sıla deyiverince:
‘’ Oluruna bırak, her neyse geçer
Hayata zulmedip üzülmeye mi değer
Oluruna bırak, her neyse geçer
Gün doğsun hele bi’, üzülmeye mi değer? ‘’
diye, aklıma bunlar gelmişti. Tabii arada ‘’not almama gerek yok kesin hatırlarım’ dediğim ve şu saatte hatırlamadığım başka maddeler de vardı! Anın işini sonraki anlara bırakırsan olacağı ahan da bu kadar zaten.
Ayy hadi daha fazla yazamayacağım, bu kadar. Her nerede yaşanıyor, yaşatılıyorsak iyi geceler, tatlı rüyalar.
özgür tamşen yücedal
GÜLCE DEKOR
03 Eylül 2014 at 07:19
Süper 🙂
BeğenBeğen