RSS

âlim değil, arif…

23 Eki

Gel zaman

Git zaman

Beni yanına kat zaman…

Işte o gelen giden, katıp savuran zamanın içinde Orhan Pamuk’la yapılan bir söyleşi dinlemiştim. Yazar sohbet sırasında ‘’Tarihin izi tarih kitaplarından değil, dönemlerde yazılanlardan, romanlardan, çekilmiş olan fotoğraflardan sürülebilinir. En güzel onlar saklar, gizler. ‘’ demişti. Sanırım laf Masumiyet Müzesi adlı romanı üzerinden gelmiştide, söylemişti. Ha bu arada ünlü yazarın cümleyi benim sahip olduğum, deryada damla kelime dağarcığımla hatırladığım gibi kurmamış olma ihtimali çok yüksek. Üzerinden geçen bunca zamana rağmen hâlâ aklımdaysa düşünün artık adam nasıl ifade etmiş olmalı. Neyse diyeceğim şudur: 

Bugün elime aldığım dergideki deneme yazısını okurken bir kez daha hatırladım, farkına vardım; tarih yazılıyor. Tanıklık ettiklerimiz tarihe yazılıyor. Tarihimiz kitap sayfalarında, fotoğraflarda, facebook-instagram paylaşımlarında… Tebessümümüzün çalındığı günleri kaydediyoruz. Huzurumuzun toprak altına gömüldüğü günleri. Kimse mizah yapamıyor. Iyi, güzel şeyler yaşamaktan utanır hale gelindi. Umutlu iki kelime biraraya gelemiyor, getirilemiyor. Ortadan kaybolan gençler, ölen çocuklar, barikat kurulan mahalle-caddeler, polisler, kaçaklar… her paragraftalar. Ve tanıklığımıza baktıkça, okudukça bir kez, bir kez daha farkına varıyoruz ki; tarih hep tekrar ediyor. Hiç bırakmamış yakasını halkların bu dümen dolaplar. En tiksindirici olanlar ise hiç değişmeyen politikacılar. Adları, partileri değişse bile cinsleri değişmeyen politikacılar. Tüm yaşananlar üzerinden politika yapanlar… 

 Bunlar gider yenileri gelir, bu yara yamanır yenisi açılır, bunlar susar diğeri kudurur… Peki gözleri kör, gönül gözü açık, âlim değil, arif bir Veysel daha gelir mi, bilinmez. Zamanında gelmiş ve demiş Veysel:

Senlik Benlik Nedir Bırak

Allah birdir Peygamber Hak

Rabbül alemindir mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

Kürtü Türkü ne Çerkezi

Hep Ademin oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi

Kurana bak İncile bak

Dört kitabın dördü de hak

Hakir görüp ırk ayırmak

Hakikatte yüz karası

Binbir ismin birinden tut

Senlik benlik nedir sil at

Tuttuğun yola doğru git

Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş

Değil miyiz hep bir kardaş

Bizi yakar bizim ataş

Söndürmektir tek çaresi

Kişi ne çeker dilinden

Hem belinden, hem elinden

Hayır ve şer emelinden

Hakikat bunun burası

Şu alemi yaratan bir

Odur külli şeye Kadir

Alevi Sünnilik nedir

Menfaattir varvarası

Cümle canlı hep topraktan

Var olmuştur emir Haktan

Rahmet dile sen Allahtan

Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola

Sen Allahtan birlik dile

İkilikten gelir bela

Dava insanlık davası…

Aşık Veysel Şatıroğlu

 
Yorum yapın

Yazan: 23 Ekim 2015 in GENEL, OKUDUM, İNSANOĞLU

 

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

 
%d blogcu bunu beğendi: