Yan yana uzanıyoruz. Seviyorum seni ben. Çok özlemişim seni. Kokunu özlemişim. Dokunuşunu özlemişim. Beyaz kumların üzerinde uzanmışız. Gün ha doğdu ha doğacak. Kuşlar öter mi bilmiyorum. Seni özlemişim ben. Senli olmayı, seninle olmayı. Elindeki kadehi uzatıyorsun. Bir yudum almışsın kadehteki kırmızı şaraptan. Dudağının izine dayıyorum dudaklarımı. Bakışlarınla içiyorum tadını. Dokunsa bana diye geçiriyorum içimden. İçimden yanıyorum, titriyorum dokunman için. Yaksa kavursa beni diyorum. Özlemişim seni ben. Acıtmaktan korkarcasına bakıyorsun gözlerime. Sigara tadı var dudaklarında; tıpkı hatırladığım gibi, tıpkı özlediğim gibi. Dilin itiyor dilimi sertçe. Kayboluyor dudaklarım ağzımın içinde. Upuzun boynunu kavrıyorum ellerimle. Yumuşacık. Uzun parmakların sarıyor belimi, bedenimi. Kucağında yatıyorum. Ben küçülürken bedeninin üzerinde, sen büyüyorsun içimde. Tıpkı hatırladığım gibi. Tıpkı özlediğim… Beyaz gömlek giymişsin. Çikolata getirmişsin benim için. Avucunda saklamışsın. Suratımı gömüyorum uzun boynuna. Solukluyorum seni. Güvendeyim. Kalabalık yaklaşıyor. Gençler… Söyledikleri şarkının melodisi geliyor onlardan önce. Kulağımda melodi, yüzümde tebessüm uzaklardan, gençliğimden, gençliğimizden gelen. Geçip gidiyor gençler beyaz kumlarda izlerini bırakarak. Bakmıyorlar bize. Kim bilir, utanıyorlar belki utanmışlığımızdan. Gömleğinin yakasından sıvışıyor ellerim sırtına doğru. Yumuşacık. Şaşırıyorum. Bunca zaman sonra aşina oluşuma şaşırıyorum. Daha sıkı sarılıyorsun bana. Söylediklerini duymuyorum. Söylediklerini masalmışçasına dinliyorum. Susma istiyorum. Gece bitmesin, gün doğmasın istiyorum. Kuşlar umurum değiller. Dünya umurumda değil. Rüyam bitmesin istiyorum. Rüyada olduğumu biliyorum. Gözlerimi açtığımda da rüyamda, seninle olmak istiyorum. Gözlerim sımsıkı yumulu öylece kalakalıyorum yatakta. Kokun geliyor. Tadın ağzımda. Sen uzakta. Sen gençliğimde. Ben burada. Ben yalnız başıma.
özgür tamşen yücedal