Öncelikle yazı için 18 yaş sınırlaması olduğu uyarısını yapmak istiyorum.
Şimdi:
‘Çiçek’ deyince aklınıza salonda sulamayı unutmuş olduğunuz çiçekler,
‘Tutku’ deyince akışkanlığı bol olan bisküvi,
‘Akşam’ deyince içinde rahat edeceğiniz ev giyisileriniz,
‘Isınmak’ deyince pufidik terlikleriniz,
‘Oynaşmak’ deyince keeendi kıraş oyunu,
‘Film’ deyince tivi dizileri,
‘Yemek’ deyince karnıyarık,
‘Müzik’ deyince sessizlik,
‘Güzel söz’ deyince ‘bir şey lazım değil’,
‘İltifat’ deyice ‘ellerine sağlık’
geliyorsa evli hatta uzun yıllardır evlisiniz demektir. Haa uzun yıllardır evli değil ve son durum raporunuz bu ise; son çıkışı kaçırmadan hangi yoldan gitmek istediğinize karar vermelisiniz.
Sonra:
‘Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.’ sözü uydurmadır. Daha doğrusu yolun sonunda ulaşmak istediğiniz organa bağlı olarak değişkenlik gösterir.
‘Erkekler akıllı kadından hoşlanır.’ sözü tamamen safsatadır. ‘Erkekler kadınLARdan hoşlanır.’ sözü doğrudur.
‘Kocalar eşlerinin onlara neden darıldıklarını anlamazlar.’ sözü yalandır. Kocalar eşlerinin neye darıldıklarını bilir ama bilmezden gelirler.
‘Erkekler eşlerinin çatalı gözüksün istemezler.’ sözü doğrudur. Ama ‘Erkekler gördüğü hiçbir çatalı bakışlarından mahrum bırakmak istemezler.’ sözü daha doğrudur.
‘Kadınları anlamak, ne istediklerini bilmek mümkün değil.’ sözü kesinlikle doğrudur. Çünkü daha kadınlar bile kendilerinin ne bok istediklerini bilememektedirler.
Uyarımı dikkate almayarak yazıyı okumuş olan gençler yanlış anlamayın evlilik şahane bir şey! Yalnızca ‘Evlilik aşkı öldürüyor.’ diyorlar biz onların yalancısıyız. Yoksa ‘Nikahta keramet vardır.’ sözünün doğruluğuna inananlardanız.
NOT: Yazıda bahsi geçen kurum ve kuruluşlar tamamen hayal mahsulüdür.
özgür tamşen yücedal