RSS

işler güçler

12 May

Screen Shot 2015-05-13 at 1.06.24 AM

Merhaba

Bu defa kafam karışık değil. Ne yazcağımı biliyorum. Ne soracağımı da biliyorum. Bu açıklamayı yapıyorum çünkü; geçen akşam oturup önceki paylaşımlarımın birkaçını okudum. Sonuç; ilk okuyanlar, yeni okumaya başlayanlara çizmiş olduğum tablo feci! Basbayağı ne diyeceğini, nereden başlayıp nereye bağlayacağını bilemez bir insancık portresi… Tamam üstün zekam, her boktan anlayan, süper bilgili bir tip olduğumu iddaa etmişliğim falan yok. Da; iki kelam edebilir, anlatılanı anlayabilir, okuduğunu hayal edebilir biriyim az buçuk. En azından kendim kendime yetiyorum. Hal böyleyken aklımın yetemediği de çok şey var. Bugün konumuz gene bunlardan biri:

Yaşadığımız evde kendimize yetecek küçük bir bahçemiz var. Etrafta da her bahar içine benim çiçekler ektiğim saksılarımız. Mevsim geldiğinde seradan çıkarılmaları, budanıp tazelenmeleri görevi bana ait. Doludan alıp boşa eklemek, serpilmiş sardunyaların dallarından kırıp kırıp bozulanların yerine saplamak, soğanlıların soğanlarından çoğaltmak suretiyle hayli vakit alıcı işler. Öbür türlü her sene yenilerini almaya kalksan dünya para. Fidelerimizi annem hazırlıyor, sağolsun. Geçen gün uğradım boy vermişler. Mayıs başı dikeriz inşallah. Neyse işte nedense benim her yıl yaşadığım bu seramoni öyle filmlerde, belgesellerde gözüktüğü gibi şık olmuyor. Hele instagramda yayınlanmış bazı paylaşımları görünce şoka giriyorum. Elalemin önlükler pırıl pırıl! Alet edevat dokunmaya kıyanılmayacak cinsten, al salonunda baş köşeye koy. Kibarcık eller nerelerden alındıklarını merak etmediğim eldivenlerce korumaya alınmış. Kafada son moda şapkalar. Saksılar deseniz ayrı mevzu…

Bir kere alet edevat; İkea’dan, bazı bazı nalburdan kaç kere almış olduğumu hatırlamıyorum, kayboluyorlar. Erdo’nun mangal yakarken falan yelleme, kömür itekleme-yerleştirme işlerinde kullanıp ben görmeden yok ettiğinden şüphelenmiyor değilim. Çalışırken kullandığım önlük bir zamanlar siyahken şimdiler de ‘’Beni at artık, rengimden utanıyorum.’’ isyanında. Hala iş gördüğü için ne hissettiğini umursamıyor, her şeye rağmen seviyorum ben onu. Şapkaya gelirsek; öyle antin kuntin şeyler bana yakışmıyor, kafa kabul etmiyor. Ama durun o kadar değil; zamanın bir yerinde almış olduğum eldivenim var. Hem de çiçek desenli. Hiç kullandım mı? Hayır! Uzun yıllar seramik yapmış biri olarak toprakla haşır neşir olmaktan gelen alışkanlık mıdır, yapısal mıdır bilemiyorum ama kullanamıyorum. Bulaşık eldivenini de kullanmayı becerememişimdir hiçbir zaman, parmaklarımda ya da ellerimde ciddi kesik olmadığı sürece. Böyle yazınca bilenlerin bildiği üzere bulaşık eldivenini hayli kullanmışımdır yalan olmasın. Özetle sosyal mecrada gösterilen-gözükenin aksine bende bahçe işleri; anam babam usulü doludan alıp boşa koymak, toza toprağa bulanmak, bulanmış ellerle cigara tellendirip molalarda kahve içmek suretiyle gerçekleşiyor. Hakkından gelmeye çalışıyorum işte. Hele yanımda eşlikçi olarak Oğuz varsa sormayın gitsin! O zaman tüm bunlara bağırışıp çağrışmak, küfür kafir, ben sulayacağım kavgasında hortumla ıslanmak, kucağında taşıdığı kedilerle uğraşmakta ekleniyor. Ufakken yediği sümüklü böceklerin üzerindeki karıncaların ağzının kenarında yol yapmasında iyidir gerçi. Şükür.

Işte öyleyken böyle sevgili okuyucu. Şükürler olsun bu yıl da öyle böyle en önemlisi sağlık-huzurla geldik hakkından. Diyeceğim-soracağım ahan da bu kadardı. Sevgi saygı benden size.

Eyvallah!

özgür tamşen yücedal

 
Yorum yapın

Yazan: 12 Mayıs 2015 in ÇOCUKLAR, GÜNLÜK

 

Etiketler: , , , , , , ,

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

 
%d blogcu bunu beğendi: