İçi darmadağınık, gözleri kan çanağı… Kendini kıskançlığın pençesindem kurtaramayan adam yatak odasının kapı eşiğinde öylece durdu. Camdan gelen esintiyle açıldı aralık kapı. Uyku kokuyordu oda, rengi sarıydı. Yan kıvrılmış yatıyordu kadın, uykuya teslim. Sağ eli yastığın altında saklanmış. Bacağı yorgandan sıyırmış kendini. Tebessüm buğday tenine konmuş. Bir adım atsa adam, sarının içinde uykunun kokusunda olacak. Adamın istediği; yastığın altında saklanmış olan eli tutmak, kendini yorgandan sıyırmış bacağı okşamak, kadının tebessümünde öpücük olmak. Tebessümün sebebi olan rüyanın içine girebilmek. Girip, kadının yanında rüyanın içine hapsolabilmek. Rengi sarıydı odanın, uyku kokuyordu.
özgür tamşen yücedal