Şikayet etmekten vazgeç! İçinden çıkamıyorsan, sırtını dön. Görmeye tahammül edemiyorsan, gözlerini yum. Duymak istemiyorsan, tıka kulaklarını. Her şeyle, herkesle, her düşünceyle, her sesle mücadele edemezsin. Yenmek, üstesinden gelmek, zorla kabul etmek zorunda değilsin. Zor mu? Çok zor! Kokaklık mı? Sanane! Kimene!
Tüm bunları beceremeyip, kendine yenilen, yenilgisini görmekten korktuğu için karşısındakini yermeye, ezmeye, aşağılamaya çalışan biriyle karşılaşırsan da onlara sırt dönmek yetmez götünü dön. Taşı bağrına mı basarsın, elinde mi tutar yoksa yutar mısın sana kalmış ama kaç onlardan. Ben mi? Genelde ‘düşün düşün boktur işin ‘ diyerekten, tek tek basaraktan taşı yutup, götünü dönmek zorunda kalanlardanım. Dert etmiyorum; bir iki ıkınıyorsun sonra sen sağ ben selamet. Zamanla her şey geçiyor.
Sağlık olsun.
NOT: Yazılanların yakın geçmişte yaşadığım hiçbir olayla ilgisi yoktur. Dün gece okuduğum bir hikayeden içimde kalan tortunun dışa vurumudur. Hikayeyi merak eden varsa ‘’OT’’ dergisinde yer almaktadır.
özgür tamşen yücedal
Hayata ilmek atmak
20 Eylül 2015 at 12:33
Güzelmiş o dergiyi bir iki defa okudum. Kafka dergisinide oku eminim beğenirsin
BeğenBeğen
ouzelf
20 Eylül 2015 at 17:58
Öneri için teşekkür ediyorum, mutlaka!
BeğenBeğen