Şimdi şu yukarıdaki fotoğraf var ya işte o çok eskiden çekilmiş bir fotoğraf. Eskide kalmış günlerde çekilmiş bir fotoğraf. Oyun oynadığımız günlerden… Orada çocukluğum var. Büyük ninemin Birinci markalı cigarasını tüttürdüğü yıllardı. Ananem hayattaydı o eski günlerde. Hayattaydı, dedeme aşkla bakardı ananem. Gülümseyişlerimiz yorgun değildi şimdiki kadar. Gözlerimizde silinemez izler daha az dı bizim. Daha az aldatılmıştık. Daha az ağlamıştık. Ve daha az kaybetmiş, kaybolmuştuk. Kurban bayramı arifesinin o soğuk gününü yaşamamıştık biz. Arife günleri şimdiki gibi korkutamazdı beni o eski günlerde. Olur olmaz her şeye de gözlerim dolmazdı benim.Yumurta haşlayıp pikniğe giderdik o günlerde. Çakıl taşlarının üzerinde ateş yakıp midye pişirirdik tenekede. Deniz kestanesi batardı ayaklarımıza. O günlerde yüzmeyi dedem öğretmişti biz çocuklara. Tabakta kalan yemeğin arkamızdan ağlayacağına inanırdık. Güller daha pembeydi o eski günlerde. Filmler siyah beyazdı. Zeki Müren dinlerdik TRT 1 ekranlarında, sesinin yıllar sonra hatırlatacaklarından habersizdim. Top oynayacak arsa vardı mahallelerde eskiden. Babalar daha çok evde…
View original post 259 kelime daha