Bu ne soğuk yahu! Götüm dondu yemin ederim. Dünün işini belli olmayan yarınki bir güne bırakarak kışlıklarını çıkartmamış, tembel bir hatun olarak donuyorum. Bu tembellik sonucu iki gündür üşüyor olmam kesti mi beni? Hayır! Bu sabah gene üst üste giydiğim yazlık tişortlarla sokağa çıkıyorum. Allahtan Erdo titiz-düzenli adam da ayazda kaldığımda onun zamanında raflarda yerini almış kışlıklarından bir şeyler geçirebiliyorum üzerime. Sonunda yenilip böğüre böğüre üst raflarda istiflenmiş kalın, pufidik giyeceklerimi indirecek olanın ben olacağımı bile bile neye, neyin direnmesi bilmiyorum ama direniyorum işte. Çocuklar ve koca sözümü dinlemedikçe ben de onlara benzedim; sözümü dinlemiyorum. ”Ak göt geçit başında belli olur.” derler gerçi ama benimki geçitin başında da böyleydi sonuna yaklaşıyorum hala aynı. Oldurtmayan allah gerçekten oldurtmuyor demek! Öteleyici geldim, öteleyici gidecem. Aman ne vurdum kendimi yerden yere behhh! İyiyim böyle iyiyim, seviyorum kendimi. Sevdiğim kendimi yanıma alıp vurayım kendimi pazar yoluna, sapayım Belgin’de kahveleneyim, akşam olsun çocuklar gelsin hemencecik uyusunlar, rakılanayım kendimi daha fazla seveyim sonra mı; sonrası allah kerim! Bak böyle düşününce heyecanlandım oyyyh!
Güzel haftasonları olsun. Kışlıkları boşverin ısıtın birbirinizi anacığım. Hemen belden aşağıya kaymayın; bakışınızla ısıtın, iki güzel sözünüzle ısıtın, uzun aradan sonra çevirilen bir telefon numarasıyla ısıtın, köpüğü üzerinde kahveyle, saçlarda dolanan elinizle ısıtın. Ya da ne halt yiyorsanız yiyin, ben kaçtım.
özgür tamşen yücedal