RSS

dediydim

10 May

Screen Shot 2015-05-10 at 10.58.13 PM

Bir yazasım var ki, sormayın! Ne yazacağını bilir bir halin ise yakınından geçmiyorum. Çok istediğim halde geçemiyorum. Ne boktan bir durum. Dün gece enfes bir rüya gördüm, uzunca etkisinde kaldım. Onu yazayım desem; bu sansürlü platform onu kaldırmaz, kaldıramaz. Parmaklarım tuşların üzerinde, suskunlar. Yüzümde mala bağlamış bayık bakışım. Havalimanından geleli birkaç saat olmuş valiz ‘’ Boşalt içimi, bunaldım! ’’ diye haykırmakta, ben de ‘’ Şimdi olmaz’’ diye. Oğuz kıçımın dibinde, hava durumu terimlerinin Fransızcalarını soruyor. Ki; anası yani ben Franszca tek kelime bilmiyor. O da biliyor bunu ama neden diretiyor sormakta? Amacı beni çizgimden saptırmak olabilir mi? Gerçi o bahsedilen çizginin neresinde durmalı onu da şaşırdım!!! Öte gitsen ayrı, beri dursan ayrı. Üstüne üstlük bir hafta üzerine kızımı bugün de görememişim. Zordayım yahu!

Hayatı basit yaşayan insanların arasında bir hafta kaldıktan sonra ayarım bozuldu. Karıştım. Balkonlarından çamaşır ya da çiçek sarkan evlerin olduğu, insanlarının siesta yaptığı, yüksek sesle kimseyi umursamadan kahkaha attıp kavga edebildiği, bol bol içtiği, hala camdan cama sohbet edebildiği, her yerinden yeşil fışkıran, limon kokulu şehirlerden sonra ülkeme dönüp ayağımın tozuyla trafikte geçirdiğim süreyi hesaba katarsak normal gerçi. Yarın 06.00’da saatin çalmasıyla kurulumum tamamlanmış olur.

Ama durun en azından görüşemediğimiz zaman zarfında okuduğum kitaplardan bahsedeyim; ‘’Fİ’’ ve ‘’Çİ’’. Bir de bu aralar Şükrü Erbaş’ın şiir kitabı dolanıyor çantamda, ötem berimde. Vitrin kitabı önyargısıyla davranıp yüzüne bakmayıp fikrine önem verdiğim arkadaşlarımdan birkaçı okuduklarını söyledikten sonra aldım, okudum Fi ve Çi’yi. Ve ‘’Önyargı kötü bir şeydir.’’ diyorum daha önce çok kereler söylemiş olduğum gibi. Bu insan oğlu mu hiç akıllanmıyor yoksa bir ben miyim akıllanmayan!!!

Akıllanmadığım çok konu var aslında benim. Bir şeyi çok iyi öğrendim ama; hiçbir şey için kimseyi suçlamamayı. Hepimiz ne halimiz varsa onu görüyoruz.

‘’Hayat, seni kendinden uzaklaşmaya başladığında yakalar ve öyle bir köşeye sıkıştırır ki kaçamazsın. Içindeki gücü bulup dönüşmen gereken şeyi net bir şekilde görene, anlayana kadar sıkıştırır. Acıtır. Anlamadan gidemezsin bu dünyadan çünkü anlamak, anlamlandırmak için buradasın. Kendini bulmadan var olamazsın çünkü potansiyelini doldurmak zorundasın. Yapman gerekeni sen yapamıyorsan olaylar öyle bir gerçekleşir ki sonunda yapmak zorunda kalırsın, olmak zorunda kalırsın, doğmak zorunda kalırsın! Yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan, sen olamazsın. ‘’ ( Çİ / 314 )

 

‘’Her an ölüyoruz. Doğumdan itibaren başlayan bir geri sayım içindeyiz. ………….. Hayatımı analiz ettiğimde elimde olmayan şeylerin hayatımı nasıl şekillendirdiğini fark ediyorum. Mecburiyetler bizi belirli yollara sokuyor, sonrasında o yollarda seçme şansımız olsa bile mecburiyetlerimizin arkasına saklanıp harekete geçmiyoruz. Mecburiyetlerimin beni sürdüğü yerlere gittim ve mecburiyet kordonumu kesmek varken kolay yolu seçip daha büyük mecburiyetlerin hayatımı ele geçirmesine izin verdim. …. ‘’ ( Çİ / 162 )

Mecburiyetlerden bunca bahsettikten sonra sabah erken kalkmakla başlayacacak mecburiyetlerim için sırtımın yer görmesi gerekiyor, uyumalıyım. Gördünüz mü! Ben dediydim size ‘’ Akıllanmıyorum!’’ diye. Sen otur iki kitabı ard arda oku kitap yapma etme desin sen hala –mecburum- de… Benden bir bok olmadı valla. Bu bir haftalık mola sonrasında bir kez daha anladım bunu, akıllanmıyorum. Ben ucu ucuna getirmeye çalıştıkça bakıyorum ipleri alan arkasına bakmadan topuklamış. Ama hata kimin? Tek suçlu ben.

Ulan gece vakti perişan ettim kendimi yerden yere vurmaktan. ‘’Mal bu!’’ diyerek konuyu kapatıyorum. Hoş kalın. Olmadı hoşçakalın. O da olmadıysa gerçekten haliniz neyse onu görün.

Merhaba…

özgür tamşen yücedal

 
2 Yorum

Yazan: 10 Mayıs 2015 in GÜNLÜK, OKUDUM

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

2 responses to “dediydim

  1. Küçük Joe

    11 Mayıs 2015 at 08:32

    Çok keyifli bir yazı olmuş. Çi ve Fi için bende de önyargı vardı. İnsanların böyle popüler bir şeyi yerden yere vurmaları var. Bir kısmı samimidir belki de bir kısmı değil.
    Benim de gidesim var çok. Ve ne güzel anlatmışsın o tatil dönüşü fabrika ayarlarının kaymasını. İyi ki blog diye bir şey çıkmış. İyi ki bunca insan tutmuş da yazmış.

    Beğen

     
    • ouzelf

      11 Mayıs 2015 at 17:03

      Gerçekten; iyi ki! Bana da çok iyi gelenler var zaman zaman. Sevgiler…

      Beğen

       

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

 
%d blogcu bunu beğendi: