Son yıllarda bıkmadan usanmadan ‘’Siktir edin.’’, ‘’ Ko verin gitsin!’’ deyip duruyorum. O baktığınız yerden nasıl gözüküyor bilmiyorum. ‘’Deli bu!’’ diyenler, ‘’Tuzu kuru!’’ diyenler hatta ‘’Şımarık!’’ diyenleriniz bile oldu, olmuştur. Ama diyim ben size öyle kolay delir miyor insan. Bu hayat hiçbirimizi, hiç kimseyi sağlıkla ilgili sorunlarla sınamaya görsün. Az önce gencecik bir kızın ölüm haberini okudum. Ki; daha niceleri vardır. Son ana kadar umut beslemek, direnmeye çalışmak ama diğer taraftan umutsuzluğa kapılmak, aciz-güçsüz hissetmek…
Benim kocaman ailem gencecik bir ölüm tecrübesi yaşamış bir aile. Adaletini anlayamadığımız bu yaşamın yaşattığı feci acı bir tecrübe. Başka kayıplarımız oldu hergün çok özlediklerimiz var. Ölümlerin hiçbirinin zamanlı olmadığını öğrendik. Daha bir kaç yıl önce annemim beynininden kocaman bir parça alınmasını yaşadık. Iyileşme sürecinde tek başına oturabildiği gün ettiğim şükürü hatırlıyorum. Çaresizlik nedir? Geçen ay hastanede yatarken gırtlağıma kadar mikroba bulanmış haldeydim. Doktorumun tabiriyle içimde canlı bir bomba taşıyordum. Tekrar hatırladık her şeyin başının sağlık olduğunu. Hastanede uykusuz geçen gecelerde koridordan gelen çocuk seslerini dinledim gözyaşları içinde. Çaresizce. Oğlumu soluksuz kalmış haliyle hastaneye yetiştirmelerim. Daha niceleri. Yani öyle kolay delirmiyor insan.
Hergün bu düşüncelerle mi yaşıyorum? Hayır. Unutuyorum. Tüm insanlar gibi. Ama unuttuğum günlerde karşıma çıkan, birçoğunuzun kendine büyük dert edindiği şeyleri dert edinmemek için çok çaba sarfediyorum. Deliymişim gibi yapıyorum. Gittiyse gidesi gelmiştir, diyorum. Gelmediyse işi çıkmıştır, diyorum. Azaldıysa gün gelir artar, diyorum. Hayırlısı, diyorum. Hastanede kaldığım odanın kapısından kafasını uzatıp yalnızca gözlerime baksaydı anlardım ben onu dediğim gelmediğinde bile aynı şeyi söyledim ‘İşi çıkmıştır.’
Para pul, oturduğumuz ev, bindiğimiz araba, dolaplarda duran giyisilerimiz … hiçbirinin sağlayamayacağı şeyler anlatmaya çalıştıklarım. Ne sağlığı ne de huzuru sağlayamazlar. Her şeyin en şaşaalısına sahip olan tanıdığım o kadar çok mutsuz insan var ki. Yalnızlar. Hastalandıklarında gözünün hiçbirini görmediği. Tam tersi bir göz odalı evler var bildiğim. Her akşam çayı demlenen, dip dibe çay içip mutlu olunan evler. Çayı çok seviyor olmam, her akşam içine bisküvi batırıp çocuklarla içmekten zevk alıyor olmam bundandır belki. Şükrüm artsın, taşsın diye.
Işte tüm bunlar yüzünden boşverin gitsin. Sağlığın yerinde, sevdiklerin yanında mı? En zengin, en şanslı sensin. Her şey geçer, biter. Boşalan gün gelir dolar.
Sağlık olsun.
Huzur olsun.
Dualar susmasın.
Her nerede darda olan, hasta olan, şifa bekleyen varsa dualar şifa olsun inşallah.
özgür tamşen yücedal
birgunbirolay
03 Haziran 2015 at 06:30
Kelimelerinizde ki içtenlik ilgi çekici:) yazılarınızın devamını dilerim 🙂
BeğenBeğen
birgunbirolay
03 Haziran 2015 at 06:30
Samimş oluşunuz bence çok önemli bi özellik
BeğenBeğen
ouzelf
03 Haziran 2015 at 06:47
Hoşgeldiniz!
BeğenLiked by 1 kişi