RSS

Onaltı Eylül

16 Eyl

868d19f01ef211e3b36e22000a1fa437_7

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en en mutlu gün.
Bugün onaltı Eylül,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün okullar açıldı,
Sonra anne hemen kuaföre gitti.
Bugün onaltı Eylül,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk anneler inan.
Bugün onaltı Eylül,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bütün bir yaz mevsimini, dinlendiğimi zannettiğim tüm tatilleri bir arada ( şükürler olsun ) geçirdikten sonra, şafak pusulasında çizittirdiğim günler dolduktan sonra o gün geldi ve okullar açıldı. Sabah bir heyecan bende sormayın gitsin. Oğuz’un öğretmeninin boynuna oğlumdan önce ben sarıldım. Okul bahçesindeki merasimde yapılan abuk sabuk, fazlaca anlam aynı zamanda yıl içinde unutulacak vaatler içeren konuşmaları bile coşkuyla alkışladım. İstiklal Marşı’nda mutluluktan ağlayıverecektim. Şaka bir yana hepimiz için hayırlı, uğurlu, başarılı, kazasız, belasız, zırlamasız eğitim – öğretim yılı diliyorum.

Öğretim demişken: nedir bu milletin kadınlarla – annelerle alıp veremediği anlamış değilim. Bi rahat bıraksınlar bizi! Daha ilk günden gazeteler makale makale, sayfa sayfa döşemeye başladılar. Yok: ‘ Okula yeni başlayan çocuklara nasıl davranmalıyız? ‘, ‘ Eve döndüklerinde ne kadar ilgi göstermeliyiz? ‘, ‘ Çocukları saat kaçta – nasıl uyutmalıyız? ‘, ‘ Okul alışverişinde nelere dikkat etmeliyiz? ‘, ‘ Servis seçiminde nelere dikkat etmeliyiz? ‘. Anlayacağınız –yiz de –yiz. Sizene len! Kaç çocuk yapmalıyız, sevişirken nasıl korunmalıyız, haftada kaç kez yapmalıyız, tecavüze uğrarsak nelere dikkat etmeliyiz, kürtaj yaptırabilir miyiz, morlukları nasıl gizlemeliyiz gibi bir dünya şeyle zaten sağolsun devlet baba ilgileniyor. Geri kalan yaşayabilmekle de başedebiliriz.

He çıkıp bu devlet okullarının durumu, öğretmen atamaları,  özel okul saçmalığı, servis ücretleri, imamın hatmetmişi hatmetmemişi, elimize tutuşturulan kırtasiye listeleriyle, yalnızca adı eşit olan ama kendisi kesinlikle eşit olmayan eğitim sistemiyle ( ki bu benim sistemim değil, kimin olduğunu da bilmiyorum ) falan mücadele edelim, düzeltebilmek için el ele tutuşup parklarda yatalım, tomanın sularıyla yıkanıp, gazla beslenelim diyen varsa beri gelsin. Ama yok! Her zaman olduğu gibi uzaktan gazel okumalar, yaşamadan akıl vermeler, gerçekleri yok muş gibi göstermeler…. Gerçi bizim özgür ülkemizde sesimiz duyulmuş gibi yapılır, bir yürütmeyi durdurma kararı çıkartılır ama durmaz, el ele çıktığımız parklara  AVM dikilir ya da bir termik santral kurulur ya da Osmanlı zamanında orada ne dikiliyse yenisi dikilir.

Bakın şimdi konu nerelere geldi. HalBUSEM neşe doluyduk. Aman sallayın götü gitsin, bizim neşemiz yerinde olsun. Evel allah vız gelir tırıs gider bize. Özgürcesi: ‘’ Bize komaz bunlar. ‘’

Satırlarıma son verirken hastalara acil şifa, bakanlara sabır, dertlilere deva, hepimize huzur diliyorum. Kendinize emanet kalın.

özgür tamşen yücedal

 

 

Etiketler: , , , , , , , ,

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

 
%d blogcu bunu beğendi: