Günaydın
Güzel bir masalın içine uyanmak gibi. Fırından yeni çıkmış simit kokusu gibi. Kırılan kalbin öpülmesi gibi. Annenin günaydını, çocuğun gözlerini açmadan gerinmesi gibi. Dalga sesi, tam vaktinde duyulan ezan sesi gibi. Yanında uyanan sevgilinin sıcacık teni, uyandıran kokusu gibi. Vapurda yüze çarpan rüzgar gibi. Martı çığlığı, kuşlara uzatılan el gibi. Serin sabahı koklamak gibi. İşte böylesine güzel, muzice soluğunuzla başlayacak olan, içinde donup kalmak isteyeceğiniz, hiç bitmesin diyeceğiniz, tuhaf bir huzurla dalıp gideceğiniz sabah, sabahlar olsun dilerim. En az bir göz aydını kadar mutlu.
Dün sabahta aklımda olan sahnenin kokusu burnumda uyandım; sabah serini, Karaköy Simitçisi’nin kapı önü var mesela. Önünde içeride simit alan erkek arkadaşını bekleyen, uzun kahverengi saçlı, ince bacaklı, yeşil mi kahverengi mi olsa kararsız kalmış büyük gözleri olan kız. Omuzuna astığı soluk mavi çantası, koyu lacivet kot pantalonu, kolları kıvrılmış beyaz gömlekle mavi çantanın askısı ve kızın birbirlerine kenetlediği kollarının arasında sıkışmış gibi duran sütlü kahve trençkotu. Tebessüm yok yüzünde.
Ne söylesede sevgilisinin kalbini kazansa, geri alınamayacak olan sözlerin merhemini bulmaya çalışan, simit kokusu-sıcaklığından medet uman çocuksa….
Uyanandıran sözcükler bunlardı. Şimdi gerçek bir Pazartesi sabahında daha kahvaltı hazırlamalıyım. Bugün Berat Kandili’y miş. Açılan eller, yüreklerden çıkacak dualarla kapılar aralanacak mış. Berat kelimesi; borçtan kurtulma, temize çıkıp aklanma, ceza veya sorumluluktan kurtulma gibi mânâlarına geliyor muş.
Borcum borç, sözüm söz, günahım benim olsun. Benim dualarım sol yanımda ve kafamın içinde taşıdığımı temiz tutabilmek için. Içimde taşıdığım gücü, nefesi unutmamak için. Seçtiğimi yaşıyorken kabullenme gücü için. Ders alabilmek için. Bahşedileni hakkını vererek güzel yaşayabilmek için.
Her duanın büyü olduğunu unutmadan dikkatli edelim dualarımızı. Dilediğimiz her şeyi, her şeyiyle kabul etmek zorunda kalabileceğimizi unutmadan dileyelim. Aynı hata kaç kez affedilir? Kendimizi affedebilmek için dua edelim. Üzülmeden önce şer deki hâyrı, sevinmeden önce hâyır daki şer i unutmadan.
Kabul olsun. Melekler korusun. Kendimize mukayyet olalım.
Eyvallah
özgür tamşen yücedal