İnsanlar delirdik ya, ‘’ Benim sizden ne eksiğim var?’’ diyerek hava da delirdi. Yani bugün delirmiş gibiydi. Bir fırtına kıyamet. Ben ise usuldan usuldan yağacak yaz yağmuru, ardından çıkacak gökkuşağının yolunu gözlemeye başlamıştım. En çok Oğuz için. Çok dert edindi kendine, henüz gökkuşağı görememiş olmasını. Bana sorup duruyor ‘’ Ne hissediyorsun görünce?’’ diye. O anında tarifi olmayan birçok andan biri olduğunu nasıl anlatabilirsin ki beş yaşındaki bir çocuğa. Anlatamazsın.
Durum böyle olunca çocuğumun yağmurla tek fantezisi; yağmur şahitliğinde yüzmek oldu. Yüzdü de.
Yüzdüler ama içeriye can havliyle bir girişleri vardı ki görülmeye değer. Bu Oğuz’u bozdu mu? Hayır. Diğer tüm çocuklar gibi onun dünyası da güzelliklerle dolu, her şey oyun, eğlence sebebi. Biz ailece kovalar, bez, havlular yardımıyla eve sızan yağmur damlalarıyla kovalamaca oynarken de çok eğlendi.
Benim garip alın yazımdan payıma, akşamüstü onunla beraber yağışın ardından kalan çamurları, kopan dalları toplarken bu tür doğa olaylarının sebeplerini anlatmaya çalışmak kaldı. ‘’ Alın yazım.’’ diyerek kabullendim ben bunu ne yapayım. Anlat anlat anlat…
Yok yazamıyorum. Az önce bir film izledim. Üstüne şu an kulağımda bir de melodi, kelimenin tek anlamıyla dağıldım.
Abicim varsa bi hesabımız keselim hayattayken! Varsa diyecek lafımız hayattayken diyelim! Anlayamadıysak annemizi, babamızı varalım anlamayalım. Oldukları gibi kabul edelim! Anlatamadıysak sevgimizi çocuğumuza, sıkıca sarılıp bi öpücük konduralım, derin bir solukta çekelim kokusunu yeter! Ardımızda bırakmayalım yollanmamış kartpostallar. Affedelim kendimizi de, sevdiklerimizi de hayattayken.
Film mi?
‘’ Kalbini Gördüğüm Gün ‘’ (Et soudain tout le monde me manque ) Bir Fransız… Konusundan bahsetmeyeceğim. Yukarıdaki paragraf yeterli olacaktır. Adını duyunca bir aşk filmi olduğunu zannetmiştim. Önyargı işte. İçine bakmadan!
Diyeceğim; sevginin çok türü var içinde. Ya da şöyle diyeyim; Oğuz’a açıklayamadığım, gökkuşağını gördüğümde hissettiğim gibi, öpüşme sahnelerinde soluksuz kaldığımdaki gibi, özlemek gibi, arzulamak gibi yumuşak, güzel şeyler hissettim. Vakit bulduğunduğunda izlenebilir.
Bu gün için yeterince alışveriş ettim hayatla, doğayla. Şimdi de huzurla uyumak istiyorum. Hadi kaçtım.
ÖZGÜR TAMŞEN YÜCEDAL