RSS

Etiket arşivi: alaçatı

adını bilmediğim ağaç

Erkenden uyandım bu sabah da. Gece yattığımdan beri kaçıncı uyanışım olduğunu bilmiyordum. Bildiğim, ilk değildi. Elif’e yazdım, ‘’uyandın mı?’’ diye. Oğuz okulda dedim kendime. Sonra gece yatarken makyajımı temizlemiş miydim acaba diye düşündüm. Temizlemiş olduğumun hatırasıyla rahatladım. Sanki temizlememiş olsam yataktan daha ağır kalkacakmışım gibi. Gerçi hafif hissetsem de, ağır ağır kalktım yataktan. Önce popomun üzerine oturup etrafı dinledim. Kuşlar… Kendimi yatağın kenarına sürüyüp bacaklarımı sarkıttım. Rüzgarla bacaklarıma değen tüle bakakaldım; yürüyüşe gitsem mi, gitmesem mi kararsızlığında. Kollarıma abanıp kaldırdım bedenimi nihayetinde yataktan. Gidecektim.

Çıtır çıtır sesler eşliğinde banyoya doğru yürüdüm. Her adımımda beyaz ahşap yer döşemesinden gelen sesi seviyorum. Önce çişimi yaptım. Dişlerimi fırçalamadım. Yüzümü yıkayıp krem sürdüm. Giyindim. Alt kata indim. Çorap almayı unuttuğumu farkedip üst kata geri çıkıp çorap aldım. Alt kata indim. Dün sabah ayakkabının vurduğu sol ayak başparmağım sızladı çorabı giyerken. Tırnağı iyice kısaltıp eski ayakkabılarımı giymeliydim. Üşenmeden yapmalı, aynı hatayı iki kere yapmamalıydım. Sağ ayağımda giymiş olduğum ayakkabı, çıplak sol ayağımla aksayarak tekrar üst kata çıkarken üçüncü basamakta durdum bir an. Annemi düşündüm. Aksayan ayağına alışması zor olmuştur, dengesi bozuluyor insanın. Içim annem doldu. Ardından bir basamak daha sonra bir basamak daha derken bitti. Tırnak makasını aradım. Ararken sinirlendim çünkü gene biri kullanmak için almış, her zaman ki gibi aldığı yerine koymamıştı. Yoktu. Yalnızca şu kocaman tırnak makasları vardır ya hani ondan vardı bir tane. O büyük tırnak makaslarını her gördüğümde rahmetli büyükbabam geliyor aklıma. Nedenini bilmiyorum. Beynimde gizlenmiş bir hatırası vardır mutlaka ama hayli derinde ki bulamadım. Tekrar alt kattaydım. Tırnağı kesip attım. Eski ayakkabılarımı giyip çıktım evden.

Kilometrelerce yürüdüm. Annem, dedem, tırnak makası ve dün gece arkadaşımın Ömer Hayyam’dan alıntılayarak yazdıklarıyla beraber.

’Adam olduysan hesap ver kendine:

Getirdiğin ne?

Götürüreceğin ne?’’ Yazmıştı. Ardından da:

‘’Her tercih bir vazgeçiştir. Hatırla.’’

Sabaha dair yasemin kokularını da unutmamalıyım. Her yer bembeyaz, mis gibi. İyi ki geçen yaz kapımızın girişine ekmişim. Kapı önümüz de mis gibi, şükür.

Şu anda mı? Karşımda dönüş yolunda toplayıp vazoya koyduğum adını bilmediğim ağacın çiçekleri, kulağımda The Trees We Wear, masamda bir şişe soğuk suyumla varendadaki büyük masada oturuyorum. Az sonra kahve yapacak sonrasında pamukçuklanan begonvili ilaçlayacak ve kendime hesap vermeyi sürdüreceğim.

Hepimize güzel günler, mis gibi kokular diledim.

 

Eyvallah

 

özgür tamşen yücedal

 
Yorum yapın

Yazan: 10 Haziran 2019 in GENEL

 

Etiketler: , , , , , , , , , ,

 
%d blogcu bunu beğendi: